Ana içeriğe atla

ŞUBAT AYINDA OKUDUKLARIM

Şubat ayında çok severek okuduğum, insanlara sürekli tavsiye edeceğim iki kitabı bitirdim. Birisi Fatma Bayram hocanın 99 Esma Sonsuz Mana kitabı, Bir diğeri de Necip Fazıl'ın Hz Ali kitabı. Okudukça cahilliğimin yüzüme vurulduğu, öğrendikçe mutlu olduğum iki kitap.

1. HAZRET-İ ALİ, NECİP FAZIL KISAKÜREK



Necip Fazıl okumaya bayılırım.

Hz Ali'nin doğumundan hicrete ve sonrası halife dönemini kronolojik olarak anlatan ve anlatımı oldukça anlaşılır olan bir kitap. Okurken Necip Fazıl'ın akıcı diline kapılıp gidiyorsunuz. Bu dönemleri okumak istiyorsanız kesinlikle öneririm. 

Halife dönemine ait çok az bilgiye sahiptim, uzun zamandır bu döneme ait temel ve anlaşılır bir kitap okumak istiyordum bu kitap tam olarak buna uygun bir kitaptı. Kitabı okuduktan sonra bilmediğim şeylerin düşündüğümden de  fazla olduğunu görmüş oldum :) Dört halife dönemi oldukça karışık ve derinlikleri olan bir konuymuş. 

Kitaptan alıntılar:

“Her fenalıktan uzak kalmanın yolu, dilini tutmak.” (syf, 15)

“Dünya hâli kimseye bâki degil; şiddeti de, nimeti de geçici...” (syf, 62)

“Dostluk, Allah için oldu mu hâlis ve gerçektir; menfaat için olunca da zararlı ve yalancı.”

(syf, 150)

“Malum davada Hz Ali mutlak haklı, Hz Muaviye de haksız değildir!” (syf, 336)


2. 99 ESMA SONSUZ MANA, FATMA BAYRAM



Fatma Bayram, Bir Vaize sohbetlerini ve yazılarını beğeniyorum. 

Ben bu kitabı rahat size 10 sayfa överim ama benim dümdüz yazımı okuyacağınıza koşarak bu kitabı okumanız daha hayırlı olacaktır. 

Anlatımı oldukça sade, akıcı ve düşündürücü. Esmaları açıklarken öncelikle sözlük anlamından, esmanın geçtiği ayet ve hadislerden örnekler veriyor. Daha sonra insana tecellisinden bahsediyor. Esmaları öğrendiğinizde Müslümanca yaşamanın kılavuzunu öğreniyoruz bence. Uygulamak nasip olsun İNŞALLAH.

Kitapta İmam Gazali'den bolca alıntı yapılmış. İmam Gazali'ye de bayılırım.

Allah'ın sıfatlarını derinlemesine öğrenmenin insanı bu derece huzurlu ve umutvar yapacağını okuyana kadar bilmiyordum. 

Kitap hediye alınmaya ve okunmaya fazlasıyla müsait.

Kitaptan alıntılar

“Bu manada unutmak da Allah’ın örtücü rahmetinin bir tecellisidir.” (Syf, 75)

( Ya Gaffar)

“Kim, hangi yola girmek isterse Allah Teâlâ ona o yolu kolaylaştırır.” (Syf, 110)

Bizi “hataları örten” olabilmekten alıkoyan şey başkalarının kusurlarının büyüklüğü değil, kendi ahlakımızın düşüklüğüdür.” (Syf, 79) (Ya Gaffar)

“Allah’ın bütün nesne ve olayları yönettiğini hakikatiyle kavrayan kimse kendini dünya işleri karşısında kaygı ve üzüntüye düşecek şekilde tek başına hissetmez.” (Syf, 238) (Hayy ve Kayyum)

“Aslında insan, sonuçlardan değil süreçten sorumludur. Sonuçları yaratacak olan Allah’tır. Bizim hesabımız süreci doğru yaşayıp yaşamadığımızla ilgili olacaktır. “

(Syf, 264)

“Zenginlik fazla servete sahip olmak değildir; asıl zenginlik gönlün ihtiyaç duygusundan uzak kalabilmesidir.” (Syf, 305)


Kitaba dair birçok alıntı yaptım, okumak isterseniz 1000 Kitap uygulamasından inceleyebilirsiniz.

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Yorumlarınızı ve önerilerinizi belirtirseniz çok sevinirim. Hayırlı ramazanlar diliyorum :)




Yorumlar

  1. ❤️❤️❤️

    YanıtlaSil
  2. Bu yazdıkların için instagram hikaye bildirimlerini açtım 📍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aman Allahım, umarım diğer paylaşımlarım da dikkatini çeker o halde, teşekkür ederim 🙃🤍

      Sil
  3. Teşekkürler!

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İSTANBUL'UN YEDİ TEPESİ

   İstanbul'u çok sevdiğim aşikar. Bu kadar sevdiğim bir şehri daha iyi tanımak için bir yola koyuldum. Ve bu işe sürekli duyduğum İstanbul'un 7 tepesinden başladım.  Eski İstanbul, Pagan Dönemi, Roma ve Osmanlı'dan bu yana yedi tepeli şehir olarak bilinir. Doğu Roma öncesi her tepede bir Pagan tapınağı varken Roma döneminde bu tapınakların olduğu yerlerde  kiliseleri görmekteyiz. 1453'te İstanbul'un fethiyle şehir yeni bir çehreye bürünür. Yine aynı yedi tepe üzerindeki kilise kalıntılarının üzerinde mücevher gibi yedi büyük cami yapılır. Neresidir bu İstanbul'un 7 tepesi? İstanbul' un 7 tepesi denilince Çamlıca Tepesinden saymaya başlanıyor. Çoğu insanın tam olarak bu konu hakkında bilgi sahibi olmadığını fark ettim (benim gibi). Aslında elli yıl öncesine kadar, İstanbul denilince günümüz Fatih ilçesi, yani surlarla çevrili alan akla gelirmiş. Bu yedi tepenin hepsi de Suriçi'nde bulunuyor. Napolyon'un ''Dünya tek bir devlet olsaydı başkenti...

Ben Kimim?

      Merhaba! Ben Elif. İzmir'de Anestezi Teknikeriyim, aynı zamanda Halk Sağlığı Hemşireliği alanında yüksek lisans yapıyorum. İlgi duyduğum alanlarda kendimi geliştirmeyi ve bu yönde insanlarla iletişim halinde olmayı seviyorum. Sürekli aklının içinde bir planla yaşayan kendi halinde biriyim. Resim yapmak ve yan flüt üflemek bana iyi gelen hobilerim arasında. Küçük detaylara ve yaşanmışlıklara bayılıyorum. Örneğin, gittiğim ülkelerden topladığım kartpostallar masa başımda duruyor ve her masaya oturduğumda beni mutlu ediyor. Neden Blog Hesabı Açtım? Yeni deneyimlerimi yazıya dökerek çevremdeki insanlarla faydalı bilgiler paylaşmayı ve çektiğim fotoğraflar ile bilgilerimin düzenli bir şekilde arşivleşmesini seviyorum. Instagram’ın tüketim odaklı bir mecra olduğunu fark ettim ve daha kişisel, derinlemesine içerikler üretebileceğim bir platform oluşturma ihtiyacı duydum. Bu nedenle 2017’de açtığım blog hesabını aktif kullanmaya karar verdim. Blog Hesabımda Neler Paylaşacağ...

Bosna Hersek Gezi Rehberi

Vizesiz gidilebilecek en güzel ülkelerden biri... Soykırımın unutulmaması adına, restore edilmemiş üzerinde mermi izleri bulunan binalar, mezarlıklar, doğal, mimari güzellikleri, yemekleri ve farklı kültürüyle görmeye değer bir ülke. İlk yurtdışı seyahatiniz olacaksa güzel bir destinasyon.  Bosna Hersek Hakkında Hırvatistan, Sırbistan, Karadağ ile komşu bir Balkan ülkesi. Başkenti Saraybosna. 19. yy sonlarına kadar Osmanlı hakimiyetinde kalmış. Gezi boyunca da Osmanlı'dan yapılarıyla bol bol karşılaşacaksınız (Özellikle Başçarşı'da).  1878'de Bosna fiilen A vusturya- Macaristan hakimiyetine  girdi. Bu farkı da Başçarşı'dan Ferhadiye Caddesine geçerken çok net göreceksiniz. Bu iki cadde tek bir çizgiyle ayrılıyor ve bir tarafta Osmanlı ruhuna hakimken diğer taraf tamamen Avusturya Macaristan izleri taşıyor. 1992'de bağımsızlık ilan eden Bosna-Hersek, yeni kurulan devleti kabul etmeyen Sırp toplumu nedeniyle üç yıl sürecek Bosna Savaşı'na sürüklendi. Savaş 1995...