Ana içeriğe atla

DİNLEDİĞİM EN İYİ ÜÇ PODCAST



Yürüyüşlerde, yolculuklarda, spor yaparken, çeşitli işler yaparken... Kulaklığım hep yanımda olur. Kulaklıksız yaşayamayanlar arasındayım diyebilirim. Müzik dinlemeyi sevsem de bir süre sonra kafamı şişirebiliyor. Hatta kendi playlistimden sıkıldığım için son zamanlarda yeni playlistler keşfetmeye çalışıyorum ama onlar da sıkıyor :)) Kulaklığımda dönüşümlü olarak kuran, müzik ve podcast çalıyor. 

Spotify hesabım için tıklayabilirsiniz

Türkçe bilindik çoğu podcasti dinlediğimi düşünüyorum ve dinlediğim en iyi üç podcast olarak bu sayacağım kanalları rahatlıkla söyleyebilirim. 

DİNLEDİĞİM EN İYİ ÜÇ PODCAST

1. ZİHNİMİN KIVRIMLARI



Baştan sona kadar dinlediğim ilk podcast olduğu için ilk sıraya Zihnimin Kıvrımları serisini koymak istedim. Serdar Kuzuloğlu, bir gazeteci. Mutluluk, yaşama arzusu, zaman, yalnızlık vb hayatımızın tam ortasında olan birçok konuyu çok büyük emekler sonucunda bizlere sunuyor. Kendisi de bu serisini ''Hayatta kalma telaşında gözümüzden kaçan ancak yaşama anlam veren konulara baktığım podcast serim.'' şeklinde tanımlıyor.

Ben dinlediğim her bölümden sonra kullandığı ve önerdiği kaynakları büyük bir merakla araştırmıştım. Asla sıkmayan ve akıp giden bir konuşma. Hatta tekrar dinleyip ayrıntılı notlar almayı düşündüğüm bir seri. O kadar kaliteliydi evet :)

''Sabretmek öğrenilebilir mi?'' en beğendiğim bölümler arasında,  kendisi bu bölümden şu şekilde giriş yapıyor; ''Hayat mı çok yavaş akıyor yoksa biz mi tahammül yeteceğimizi kaybettik?Kendimi bile yoran bu sabırsızlığımızı nasıl açıklayabiliriz?''

Serdar Kuzuloğlu'nun blog hesabına da buradan ulaşabalirsiniz: 

Blog hesabı

2. GÖNÜL SADASI


Bu seriyi size sayfalarca övebilirim. İsmi bile insana huzur veriyor kabul edelim. Bu seri Erkam Radyo'nun bir programı. Program arşivine şuradan ulaşabilirsiniz:

Program Arşivi

Sadettin Ökten, öğretim üyesi ve yazar. Kemal Sayar, psikiyatri hekimi. Konuşmalarında onları mesleki alanlarının dışında yaşadıkları tecrübeler, hayata bakış açıları ile dinliyoruz. Hayatın içinden yaptıkları bu sohbet bana derin bir sükunet sağlıyor. Hayatım boyunca daha kaliteli bir muhabbet ortamı görmedim diyebilirim.

Her programda yaşamayı öğretiyor ve bolca düşünmeye vesile oluyor.

Sadettin Ökten; ''İnsanın gökyüzüne bakacak vakti olmalı. Yapamadım, yetiştiremedim hiçbir zaman bitmez.'' diyor. Bulunduğumuz dönem bizi koşa koşa yaşamaya itekliyor. Çoğu programda şuna değiniyorlar, dur ve çevrendeki güzelliklerin farkına var, tefekkür et. Tüketim odaklı yaşadığımız bu dönemde anı durdurmayı, yavaşlatmayı, çevremizdeki güzelliklerin farkına varmanın farkındalığını sağlıyorlar.

Kemal Sayar da bir konuşmasında; ''Sabır, dili şikayetten korumaktır'' diyor. Sabırsızlıklarımız bizi bu koşuşturmanın içerisine alıyor belki de...

3. ORTAMLARDA SATILACAK BİLGİ


Ortamlarda Satılacak Bilgi


Bu seriye girdiğinizde mutlaka dikkatinizi çekecek bir başlık olacağını düşünüyorum. Çok geniş bir yelpazeye sahip, her konu çok akıcı ve ayrıntılı bir şekilde ele alınmış. Bölüm içerisindeki reklamlar biraz canımı sıksa da ''E insanlar nereden para kazanacak neticede'' diye düşünüyorum sonrasında. Yine büyük bir emek var her bölümünde. Kültür, sanat, edebiyat, psikoloji gibi alanlarda ilginizi çekecek konulara denk gelebilirsiniz. 




Yorumlar

  1. Çok başarılı ve faydalı bir blog olmuş, emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  2. Kalemine sağlık. Okuru bol olsun🌹

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel tavsiyeler teşekkürler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İSTANBUL'UN YEDİ TEPESİ

   İstanbul'u çok sevdiğim aşikar. Bu kadar sevdiğim bir şehri daha iyi tanımak için bir yola koyuldum. Ve bu işe sürekli duyduğum İstanbul'un 7 tepesinden başladım.  Eski İstanbul, Pagan Dönemi, Roma ve Osmanlı'dan bu yana yedi tepeli şehir olarak bilinir. Doğu Roma öncesi her tepede bir Pagan tapınağı varken Roma döneminde bu tapınakların olduğu yerlerde  kiliseleri görmekteyiz. 1453'te İstanbul'un fethiyle şehir yeni bir çehreye bürünür. Yine aynı yedi tepe üzerindeki kilise kalıntılarının üzerinde mücevher gibi yedi büyük cami yapılır. Neresidir bu İstanbul'un 7 tepesi? İstanbul' un 7 tepesi denilince Çamlıca Tepesinden saymaya başlanıyor. Çoğu insanın tam olarak bu konu hakkında bilgi sahibi olmadığını fark ettim (benim gibi). Aslında elli yıl öncesine kadar, İstanbul denilince günümüz Fatih ilçesi, yani surlarla çevrili alan akla gelirmiş. Bu yedi tepenin hepsi de Suriçi'nde bulunuyor. Napolyon'un ''Dünya tek bir devlet olsaydı başkenti...

Ben Kimim?

      Merhaba! Ben Elif. İzmir'de Anestezi Teknikeriyim, aynı zamanda Halk Sağlığı Hemşireliği alanında yüksek lisans yapıyorum. İlgi duyduğum alanlarda kendimi geliştirmeyi ve bu yönde insanlarla iletişim halinde olmayı seviyorum. Sürekli aklının içinde bir planla yaşayan kendi halinde biriyim. Resim yapmak ve yan flüt üflemek bana iyi gelen hobilerim arasında. Küçük detaylara ve yaşanmışlıklara bayılıyorum. Örneğin, gittiğim ülkelerden topladığım kartpostallar masa başımda duruyor ve her masaya oturduğumda beni mutlu ediyor. Neden Blog Hesabı Açtım? Yeni deneyimlerimi yazıya dökerek çevremdeki insanlarla faydalı bilgiler paylaşmayı ve çektiğim fotoğraflar ile bilgilerimin düzenli bir şekilde arşivleşmesini seviyorum. Instagram’ın tüketim odaklı bir mecra olduğunu fark ettim ve daha kişisel, derinlemesine içerikler üretebileceğim bir platform oluşturma ihtiyacı duydum. Bu nedenle 2017’de açtığım blog hesabını aktif kullanmaya karar verdim. Blog Hesabımda Neler Paylaşacağ...

Bosna Hersek Gezi Rehberi

Vizesiz gidilebilecek en güzel ülkelerden biri... Soykırımın unutulmaması adına, restore edilmemiş üzerinde mermi izleri bulunan binalar, mezarlıklar, doğal, mimari güzellikleri, yemekleri ve farklı kültürüyle görmeye değer bir ülke. İlk yurtdışı seyahatiniz olacaksa güzel bir destinasyon.  Bosna Hersek Hakkında Hırvatistan, Sırbistan, Karadağ ile komşu bir Balkan ülkesi. Başkenti Saraybosna. 19. yy sonlarına kadar Osmanlı hakimiyetinde kalmış. Gezi boyunca da Osmanlı'dan yapılarıyla bol bol karşılaşacaksınız (Özellikle Başçarşı'da).  1878'de Bosna fiilen A vusturya- Macaristan hakimiyetine  girdi. Bu farkı da Başçarşı'dan Ferhadiye Caddesine geçerken çok net göreceksiniz. Bu iki cadde tek bir çizgiyle ayrılıyor ve bir tarafta Osmanlı ruhuna hakimken diğer taraf tamamen Avusturya Macaristan izleri taşıyor. 1992'de bağımsızlık ilan eden Bosna-Hersek, yeni kurulan devleti kabul etmeyen Sırp toplumu nedeniyle üç yıl sürecek Bosna Savaşı'na sürüklendi. Savaş 1995...