Kayıtlar

ŞUBAT AYINDA OKUDUKLARIM

Resim
Şubat ayında çok severek okuduğum, insanlara sürekli tavsiye edeceğim iki kitabı bitirdim. Birisi Fatma Bayram hocanın 99 Esma Sonsuz Mana kitabı, Bir diğeri de Necip Fazıl'ın Hz Ali kitabı. Okudukça cahilliğimin yüzüme vurulduğu, öğrendikçe mutlu olduğum iki kitap. 1. HAZRET-İ ALİ, NECİP FAZIL KISAKÜREK Necip Fazıl okumaya bayılırım. Hz Ali'nin doğumundan hicrete ve sonrası halife dönemini kronolojik olarak anlatan ve anlatımı oldukça anlaşılır olan bir kitap. Okurken Necip Fazıl'ın akıcı diline kapılıp gidiyorsunuz. Bu dönemleri okumak istiyorsanız kesinlikle öneririm.  Halife dönemine ait çok az bilgiye sahiptim, uzun zamandır bu döneme ait temel ve anlaşılır bir kitap okumak istiyordum bu kitap tam olarak buna uygun bir kitaptı. Kitabı okuduktan sonra bilmediğim şeylerin düşündüğümden de  fazla olduğunu görmüş oldum :) Dört halife dönemi oldukça karışık ve derinlikleri olan bir konuymuş.  Kitaptan alıntılar: “Her fenalıktan uzak kalmanın yolu, dilini tutmak.” (syf, 15...

OCAK AYINDA OKUDUKLARIM, İZLEDİKLERİM

Resim
Senelerdir okuduğum kitapları ve izlediğim film/dizileri düzenli bir şekilde yazıp arşivlemek istedim. Blog hesabı açmışken ve 2025 yılına henüz girmişken hedefimi gerçekleştirmeye karar verdim. Hem bana güzel bir arşiv hem de okuyanlara bir fikir olur diye düşündüm.  2025 yılının başlangıcı aynı zamanda 3 ayların başlangıcı olunca (harika bir zamanlama) çoğunlukla dini okuma ve izlemeler yapmayı planlıyorum. Sizin de her zaman öneri ve eleştirilerinize açık olduğumu belirtmek isterim. İyi okumalar diliyorum :) OKUDUKLARIM 1)Yarınki Türkiye, Nurettin Topçu   Nurettin Topçu (1909- 1975), Fransa'da ahlak felsefesi üzerine eğitim almış bir Türk yazar.  Topçu'nun fikir yazılarından derlenmiş bu kitabı her müslüman gencin mutlaka okuması gerektiğini düşünüyorum. Kitapta dini ve ahlaki bakış açısı merkeze alınıyor. Her sayfanın altını çizip, notlar almaktan kendimi alıkoyamadım. Sizi derin düşüncelere sürüklüyor. Yoğun bir kitap olduğu için bir oturuşta bitmesini beklememek laz...

İSTANBUL'UN YEDİ TEPESİ

Resim
   İstanbul'u çok sevdiğim aşikar. Bu kadar sevdiğim bir şehri daha iyi tanımak için bir yola koyuldum. Ve bu işe sürekli duyduğum İstanbul'un 7 tepesinden başladım.  Eski İstanbul, Pagan Dönemi, Roma ve Osmanlı'dan bu yana yedi tepeli şehir olarak bilinir. Doğu Roma öncesi her tepede bir Pagan tapınağı varken Roma döneminde bu tapınakların olduğu yerlerde  kiliseleri görmekteyiz. 1453'te İstanbul'un fethiyle şehir yeni bir çehreye bürünür. Yine aynı yedi tepe üzerindeki kilise kalıntılarının üzerinde mücevher gibi yedi büyük cami yapılır. Neresidir bu İstanbul'un 7 tepesi? İstanbul' un 7 tepesi denilince Çamlıca Tepesinden saymaya başlanıyor. Çoğu insanın tam olarak bu konu hakkında bilgi sahibi olmadığını fark ettim (benim gibi). Aslında elli yıl öncesine kadar, İstanbul denilince günümüz Fatih ilçesi, yani surlarla çevrili alan akla gelirmiş. Bu yedi tepenin hepsi de Suriçi'nde bulunuyor. Napolyon'un ''Dünya tek bir devlet olsaydı başkenti...

DİNLEDİĞİM EN İYİ ÜÇ PODCAST

Resim
Yürüyüşlerde, yolculuklarda, spor yaparken, çeşitli işler yaparken... Kulaklığım hep yanımda olur. Kulaklıksız yaşayamayanlar arasındayım diyebilirim. Müzik dinlemeyi sevsem de bir süre sonra kafamı şişirebiliyor. Hatta kendi playlistimden sıkıldığım için son zamanlarda yeni playlistler keşfetmeye çalışıyorum ama onlar da sıkıyor :)) Kulaklığımda dönüşümlü olarak kuran, müzik ve podcast çalıyor.  Spotify hesabım için tıklayabilirsiniz Türkçe bilindik çoğu podcasti dinlediğimi düşünüyorum ve dinlediğim en iyi üç podcast olarak bu sayacağım kanalları rahatlıkla söyleyebilirim.  DİNLEDİĞİM EN İYİ ÜÇ PODCAST 1. ZİHNİMİN KIVRIMLARI Zihnimin Kıvrımları Serisi Baştan sona kadar dinlediğim ilk podcast olduğu için ilk sıraya Zihnimin Kıvrımları serisini koymak istedim. Serdar Kuzuloğlu, bir gazeteci. Mutluluk, yaşama arzusu, zaman, yalnızlık vb hayatımızın tam ortasında olan birçok konuyu çok büyük emekler sonucunda bizlere sunuyor. Kendisi de bu serisini ''Hayatta kalma telaşında...

Bosna Hersek Gezi Rehberi

Resim
Vizesiz gidilebilecek en güzel ülkelerden biri... Soykırımın unutulmaması adına, restore edilmemiş üzerinde mermi izleri bulunan binalar, mezarlıklar, doğal, mimari güzellikleri, yemekleri ve farklı kültürüyle görmeye değer bir ülke. İlk yurtdışı seyahatiniz olacaksa güzel bir destinasyon.  Bosna Hersek Hakkında Hırvatistan, Sırbistan, Karadağ ile komşu bir Balkan ülkesi. Başkenti Saraybosna. 19. yy sonlarına kadar Osmanlı hakimiyetinde kalmış. Gezi boyunca da Osmanlı'dan yapılarıyla bol bol karşılaşacaksınız (Özellikle Başçarşı'da).  1878'de Bosna fiilen A vusturya- Macaristan hakimiyetine  girdi. Bu farkı da Başçarşı'dan Ferhadiye Caddesine geçerken çok net göreceksiniz. Bu iki cadde tek bir çizgiyle ayrılıyor ve bir tarafta Osmanlı ruhuna hakimken diğer taraf tamamen Avusturya Macaristan izleri taşıyor. 1992'de bağımsızlık ilan eden Bosna-Hersek, yeni kurulan devleti kabul etmeyen Sırp toplumu nedeniyle üç yıl sürecek Bosna Savaşı'na sürüklendi. Savaş 1995...